29/4/2025
Deprem, fay üzerinde gerçekleşen kayma veya yeryüzündeki ani stres değişimlerinin neden olduğu yer sarsıntısı ve yayılan sismik enerjiyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir (Birleşik Devletler Jeoloji Araştırmaları).
Dünya çapında her yıl bir milyondan fazla, dakikada ise ortalama iki deprem meydana gelmektedir. Kentsel alanda meydana gelen büyük bir deprem, yıkımı en yüksek doğal afetlerdendir.
Deprem sonrası oluşan yangınlar; su baskınları, ulaşım aksaklıkları gibi önemli ikincil zararlardan biridir. Deprem sonrası çıkacak muhtemel yangınlarda, yangınla mücadele imkanlarının ciddi şekilde kısıtlanması söz konusudur.
Bunlara ilave olarak; deprem sonrası, yangın riskinin normalden önemli ölçüde yüksek olabileceği bir zamandır. Deprem sarsıntısı, ekipman ve malzemelerin hareket etmesine ve hasar görmesine neden olmaktadır. Bu hareket; açığa çıkan yanıcı gazların, sıvıların ve diğer yanıcı maddelerin açık alev veya elektrik arkı gibi tutuşturma kaynakları ile temas etmesine neden olabilir. Deprem sonrası oluşan yangınların bir kısmı eğitimli veya eğitimsiz vatandaşlar tarafından söndürülebilirken bazı durumlarda profesyonel itfaiyecilerin müdahalesi de gerekmektedir. Yanıcı sıvı ve gaz yangınları söndürmek, itfaiye ekiplerinin yardımı olmadan çok güçtür bu nedenle vatandaşların bu tür yangınları söndürme başarısı düşük olmaktadır.

Fotoğraf. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi Sonrası İskenderun Limanı Yangını
Depremin ne zaman olacağı belirsizdir. Buna bağlı olarak deprem sonrası yangın oluşması, olasılığı ve vereceği hasar da aynı belirsizliğe sahiptir. Ancak, geçmişte yaşanan depremlerin incelenmesi, deprem sonrası oluşabilecek yangın risklerini azaltacak çözüm yolları bulunduğunu göstermektedir.
Bina sahipleri, bölgesel yetkililer ve itfaiye teşkilatları, bu tür acil durumlar için koordine afet planı uygulayarak deprem sonrası yangın riskini azaltabilir.
Deprem Sonrası Yangın Hasarını Azaltmak İçin Alınması Gereken Aksiyonlar[1]
Bina Sahipleri | Bölgesel Yetkililer | İtfaiye Hizmetleri |
1. Sismik bağlantı elemanları ile ekipmanların sabitlenerek tutuşma ve yakıt kaynakları ile temasının engellenmesi | 1. Yer altı ve yer üstü su borularının ve su depolarının güçlendirilmesi | 1. Büyük bir deprem için operasyonel hazırlığın yapılması |
2. Taşınabilir söndürücü ekipmanı temini ve operatör eğitiminin sağlanması | 2. Yangından korunma ekipmanları, tutuşma ve yakıt kaynakları için sismik sistemlerinin kontrol edilmesi | 2. İtfaiye istasyonlarının ve komuta tesislerinin depreme karşı dayanıklılığının sağlanması |
3. Su borusu tesisatı ve su depolarının sismik direncinin sağlanması | 3. Temel yaşam hizmetleri için acil müdahale planı geliştirilmesi | 3. Sokak şebekesinin kesilmesi durumunda alternatif su kaynakları için plan yapılması |
4. Binaların yangına dayanıklı yapı elemanları ile oluşturulması ve yangın anında ısı ve dumanın yayılmasının önlenmesi | 4. Depremden sonra elektrik ve gazın kontrollü olarak yeniden verilmesinin planlanması | |
5. Duman kontrol sistemlerinin temin edilmesi ve yapısal boşluklar için sismik direncin sağlanması | 5. Yangına dayanıklı kentsel ortamların teşvik edilmesi ve geniş yollar sağlanması | |
6. Yangından korunma sistemlerinin sismik performanslarının değerlendirilmesi | 6. Metropol alanlarının yangına karşı hayatta kalma olasılığını artıracak stratejilerin belirlemesi için çalışmaların yapılması |
Bina depremden sonra düşük veya orta düzeyde hasar almışsa binayı yangın veya su baskınından kaynaklanan yapısal hasarlara karşı korumak, hızlı şekilde toparlanmak için kritik ilk adımdır. Bu yazı, depremlerden sonra çıkan yangınlarla ilişkili riskleri azaltmada önceliklere odaklanmaktadır.
Neredeyse tüm büyük depremlerde ve deprem sonrası yangınlarda aşağıdaki durumlar ile karşı karşıya kalabiliriz:
- Doğalgaz ve su besleme hatlarının ve yolların zarar görmesi; dolayısıyla ortaya çıkan doğalgaz ve elektrik arkı kaynaklı çok sayıda bina yangınına müdahale edebilmek için ya su rezervi bulunmaması veya rezervlere ulaşılamaması,
- Binaların aktif yangınla mücadele sistemlerini besleyen güç hatlarının ve su tesisatının zarar görmesi nedeniyle algılama, alarm ve baskılamanın çalışmaması,
- Yangın esnasında acil kaçış yollarına ulaşımın kapanması ve yangın merdivenlerinin, asansörlerin çökmesi, yangın kapılarının ve kompartmantasyonun kullanılamaz hale gelmesi, oluşan açıklıklardan yangının hızla yayılarak büyümesi.
Bu riskli durumları bertaraf etmek için ise başlıca öneriler şunlardır [2]:
- Tüm binalar için deprem direnci ve yangın koruması sağlanması,
- Tüm aktif ve pasif yangından korunma sistemlerinin depreme dayanıklı olmasının sağlanması,
- Şehir içi ve bina içi depreme dayanıklı su kaynaklarının sağlanması,
- Potansiyel ateşleme ekipmanlarının ve sıvı yakıt depolarının sismik korumasının yapılması,
- Hem deprem yükü hem de yangın güvenliği için merdiven ve kaçış yollarının güvenilirliğinin sağlanması,
- Depreme dayanıklı itfaiye istasyonları ve iletişim tesislerinin sağlanması,
- Yaşamın sürdürülebilmesi ve acil durum müdahalesinin yapılabilmesi için planlamanın koordine edilmesi.
Deprem sonrası yangın riskinin azaltılması için ilgili tüm tarafların, bu riskleri yüksek öncelik haline getirmesi gereklidir. Bu bilinçle deprem ülkesi olan Türkiye’de de efektif çalışmalar başlamalıdır.
Unutulmamalıdır ki, yangın ve deprem doğal bir afettir ancak doğru planlama ile felakete dönüşmesi önlenebilir.
70 yıldır yalnızca yangın konusunda uzmanlaşan Efectis’in yangın danışmanlığı ekibi; yalnızca danışmanlık hizmeti vererek sizin adınıza, yapılan çalışmaları denetler. Her türlü yapı için; yönetmelik ve mevzuatlara göre, projenin tüm safhalarında uygunsuzlukları tespit eder ve çözümlere yönlendirir.
REFERANSLAR
[1] [2] BOTTING Russ, BUCHANAN Andy, 1998, Building Design for Fire After Earthquake, 12wcee 2000.
Understanding the Hazard: Fire Following Earthquake, FM Global.